Uzay ile İlgili 10 İlginç Gerçek
Modern bilim her gün dış uzay ile ilgili yeni bilgiler,
gerçekler keşfetmekte. Her ne kadar dış uzayla bilgimiz bugün itibari ile
kısıtlı olsa dahi bildiklerimizin arasında bazı olağanüstü derecede şaşırtıcı
şeyler var. Başlamadan bana her zaman ne şaşırtıcı gelmiştir biliyor musunuz,
bizim şu an hareket eden koskocaman bir evrende ki milyarlarca galaksiden bir
tanesinin içinde ki milyarlarca yıldızdan bir tanesine yakın olmak ki binlerce
sistemin içinde tek canlı hayat barındıranı. Yusyuvarlak fakat farkında bile
değiliz. Bu muhteşemlik ve büyüklük insanı her saniye şaşırtacak kadar
inanılmaz olduğunu düşünüyorum.
10. Düşük Ağırlık
Gerçek: Satürn’de yürüyemezsiniz
Güneş sistemimizin en büyük gezegenlerinden olan Satürn’ün
üzerinde yürüyemezsiniz, çünkü neredeyse tamamı gazdan oluşmaktadır. Hatta
Satürn’ün içine 793 Dünya sığabilecekken, Dünya Satürn'e göre daha ağırdır.
Satürn’ün öz kütlesi o kadar düşüktür ki (0.687 g/cm3), Satürn suyun
üzerinde yüzer.
9. Sürekli Hareket
Gerçek: Az önce bir
saniye içinde toplamda 530 km yol gittiniz
Galaksimiz, Samanyolu saniyede 225 kilometre ile
dönmektedir, ayrıca, Samanyolu uzayda her saniye yaklaşık 305 kilometre yer
değiştirmektedir. Bu da toplamda 530 kilometre (330 mil) saniye yapar. Peki,
neden bu hareketlerin hiç birisini hissetmiyoruz, diye bir soru aklınıza
takılmış olabilir. Bunun açıklaması Einstein'ın görecelik teorisi ile
açıklanır, örnek ile siz bir arabadasınız yanınızda bir araba daha var ve aynı
hıza sahipseniz iki araba birbirine göre bakıldığında duruyor olabilir, ya da
her hangi bir hızda olabilir. Uzayda ise hareketsiz hiçbir cisim yoktur. Bu
sebep ile uzayda ki her hangi bir cismin hızı hiçbir zaman tam olarak
bilinemeyecektir.
8. Elveda eski dost!
Gerçek: Ay Dünya’dan uzaklaşıyor
Her yıl Ay Dünya’dan yaklaşık olarak 3,8 cm uzaklaşıyor.
Buna sebep olan gelgit olaylarıdır. Aynı durumdan Dünya'nın dönüşü her yüzyıl
0,002 saniye / gün kısalmaktadır. Ay'ın uzaklaşmasının bu kadar hızlı olması
M.Ö. 2500 yılların duvar gravürlerin de ki Ay'ın büyük olması ve her yüzyıl
daha küçük görülmesini açıklıyor.
7. Eskimiş Işık
Gerçek: Dünya’ya çarpan ışık 30 bin yaşında
Evet, doğru okudunuz 30 bin yıl. Şu an gördüğümüz Güneş
aslında Güneş’in 30.000 yıl önce çekirdeğinde geçirdiği reaksiyonun sonucudur. Bu
reaksiyon sonucu oluşan ışık 30.000 bin yılını yoğun atom katmanlarını geçmek
ile geçirir. Güneşten ise Dünya'mıza ulaşması sadece 8 dakika alır.
6. Güneş Lekesi Müziği
Gerçek: Stradivarius kemanının sesinin güzel olmasının en
büyük sebebi Güneş lekeleridir
Antonio Stradivari gelmiş geçmiş en büyük keman üreticisi
olarak kabul edilir. İtalya’da 17-18nci yüzyılları arasında yaşadı. Uzun yıllar
onun kemanlarının neden bu kadar farklı bir ses verdiği bilim camiası
tarafından bulunamadı. Fakat bugün Stradivari’nin kullanmış olduğu tahta
parçası incelendiğinde buna sebep olan şeyin güneş lekeleri olduğu anlaşıldı.
1500lerden 1800lere Stradivari’nin yaşadığı zaman arasında Dünya’ya düşen ışık
miktarında aşırı azalma olmuştu, bunun sebebi Güneş lekeleriydi (Maunder Minimum
bu olayın bilimsel adı). Düşen Güneş enerjisinde ki azalma ise ağaçların
büyümesini yavaşlatırken sağlamlaştırıyordu. Eğer Stradivari başka bir zamanda
yaşamış olsaydı bu kadar ünlü bir keman ustası olamzdı.
5. Soğuk Birleşme
Gerçek: Eğer uzayda iki tane metal birbirine dokunursa,
sanki her zaman aynı metalin parçalarıymış gibi atomik derecede birleşirler
Bu kulağa inanılmaz gelebilir, fakat böyle. İki tane metal
parçası uzayda ve vakumda (uzayda ki havasız boşluk) dokundurulduğunda tek bir parçaya dönüşür. Bu
olay Dünya’da olmamaktadır çünkü atmosferimizdeki oksijen metallerin
yüzeylerinde pas ve başka bir maddeden oluşan katman oluşturur. Bu soğuk
birleşme uzayda çokta büyük bir sorun oluşturmamaktadır çünkü uzayda ki çoğu
malzeme Dünya’da üretiliyor. Bu olguya hala inanmayanlar Wikipedia’da “Cold
Welding” makalesini okuyabilir.
4. Yanan Buz Gezegeni
Gerçek: Gliese 436 b adında ki gezegende ki buzlar sürekli
yanmaktadır fakat erimemektedir.
Gliese 436 b neredeyse tamamen buzdan ve az miktarda da
sudan oluşan bir gezegendir. Onu bu listeye sokan özelliği ise kimyasal ve ya
fiziksel bir farklılık göstermeyen suyun ve buzun orada 439 selsiyus derecede
olması ve dahası buzların yanması.
Basitçe
hayal edin, bir bu küpü, bu dolaplarda olanlardan, dışarı çıkartıyorsunuz ve
yanıyor, 439 derecede, erimiyor. Müthiş değil mi? Bunun bilimsel açıklaması
gezegende ki aşırı yüksek basınç, bu basınç su ve buz moleküllerini o kadar
yakın tutuyor ki su buharlaşamıyor, buz ise eriyemiyor.
3. Elmas Yağmuru
Gerçek: Bize sadece 40 ışık yılı uzaklıkta elmastan oluşmuş
ve elmas yağan bir gezegen mevcut
55 Canri e tamamen kristal elmastan oluşmuş bir gezegendir.
Şu anki elmasın Dünya piyasa fiyatı ile değeri 53,8 nonillion Türk lirası eder.
Bu gezegenin tamamen elmastan oluşmasını sağlayan özelliği ise güneşi etrafında
tam bir turunu tamamlaması dünya yılı ile 18 saat sürüyor, ayrıca güneşine
yakınlığından dolayı yüzeyi 1648 selsiyus derece bu da eski bir karbon
yıldızından oluşan 55 Canri e’nin zamanla Elmas oluşturması için uygun
koşulları sağlıyor.
2. Evrenin En Büyük Su Rezervi
Gerçek: Milyarlarca Dünya Miktarında Su
Şu anda bulunduğunuz noktadan tam 13 milyar ışık yılı
uzaklıkta, evrenin en büyük su deposu bir yıldızsı gökcisminin (kuasar)
kalbinde bulunuyor. 140 miyar Dünya miktarında su miktarı, devasa bir kara
deliğin dibinde konuşlanmış durumda. Bir de sizleri hayal kırıklığına
uğrattığım için üzgünüm ama su sıvı halde değil gaz halinde bulunuyor. Çünkü
uzayda basınç yok, moleküler uzaklaşıyor ve buhar halini alıyor.
Devasa kara deliğin
yanında derken, cidden devasa, kibrit büyüklüğünde bir karadelik Güneşimizi
yutabilecekken orada ki devasa karadeliğin boyutu 20.000.000.000 (20 milyar)
Güneş kadar. Bu karadeliğin yuttuğu madde ve enerji miktarı ise 1000 trilyon
güneş / saniye. Yani saniye başına 1.000.000.000.000.000 güneşi enerjisi,
ışığı, her şey ile birlikte yutuyor.
1. Evrenin En Büyük Elektrik Akımı
Gerçek: Bazı akımlar kablolara
sığmıyor
2013 yılının sonlarına doğru
bilim insanları kozmik boyutta bir elektrik akımı keşfettiler: 10^18 amper
(18.000.000.000.000.000.000) , ya da yaklaşık olarak bir trilyon
yıldırım(1.000.000.000.000). Bu elektrik akımı aslında Dünya’mızda
gerçekleştiği gibi bir şimşek, bir farkla bu şimşek 10 bin yıldır devam ediyor.
Yıldırımın maddesel boyutu ise Samanyolu galaksisinin yarısı kadar.
Bonus:
Bu listeye girebilecek
daha yüzlerce konu var. Fakat aralarından bir tanesi daha burada olmayı hak
ediyor: Büyük Kuasar Gurubu (BKG)
Büyük Kuasar Gurubu. Kuasarlardan
bahsederken anlaşılması gereken en önemli ve ilk şey Kuasarların boyutlarına
rağmen birer gezegen gibi görülmesi gerektiğidir. Bizim galaksimiz 200
milyardan fazla yıldızdan oluşurken Himiko Kuasarı tek başına Samanyolu’nun
yarısı boyutundadır. Tekrardan BKG’ye dönersek, o kadar büyük bir yapıya sahip
ki modern astronominin geleneksel yasalarını çiğnemektedir. BKG’nin boyutlarını
vermeden önce bilmemiz gereken basit temel bilgiler var.
Bizim
galaksimiz, Samanyolu, 100 bin ışık yılı uzunluğunda. Düşünün ki galaksimizin
uzak ucunda bir şey oldu, bizim bunun farkına varmamız 100 bin yıl alır. Bir
diğer bakış açısı ile şu an bizim gökyüzünde gördüğümüz uzak Samanyolu
yıldızlarının 100bin yıl önceki halini görüyoruz ve ayrıca gökyüzünde gördüğümüz
binlerce yıldız aslında şu an yok, onarın yerinde bambaşka yapılar var. Basit
bir hesapla şu an da bir uzak samanyolu yıldızı süper nova patlaması
geçirdiğinin farkına varsak biliyor olacağız ki aslında o yıldız ilk insanlar daha
kavimleşiyorken patladı.
Şimdi
arkanıza rastlanın derin bir nefes alın ve vaktiniz ayırarak düşünün, Samanyolu
galaksisinin uç noktaları arası zaman miktarını (100 bin ışık yılı) 40 bin ile
çarpın. Evet doğru BKG 4 milyar (4.000.000.000) ışık yılı büyüklüğünde. Bu
büyüklük ise standart astrofizik kurallarını çiğnemekten öte, 1.2 milyar ışık
yılı büyüklüğü sınırında kırıyor. (1.2 miyar ışık yılı büyüklük sınırı modern
bilimin kabul ettiği uzayda ki en büyük var olabilecek tek cismin büyüklüğü).
Bilim
insanları bunun nasıl oluştuğu hakkında en ufak bir fikirleri bulunmamakta. BKG
2014’te keşfedilmeden önce bilinen en büyük tekil yapılar birkaç yüz ışık yılı
boyutlarındaydı. Bu yapı tam olarak insanoğlunun bakıp ta hayret ettiği
yapılardan bir tanesi.
Bu makaleyi bitirirken sizleri
Başkan Nixon’un konuşması ile baş başa bırakıyorum, neden uzayı incelemeye
devam etmeliyiz? Bu konuşma John F. Kennedy’nin hayalini kurduğu ve
gerçekleştirdiği, fakat göremediği olayın öncesinde oluyordu. Apollo 11’in
kalkışından hemen önce. Başkan Richard Nixon söze başladı:
“ Kader bu adamların Ay’a barış içinde
gitmelerini ve orada barış içinde yatmalarını emretti. Bu cesur adamlar, Neil
Armstrong ve Edwin Aldrin farkındalar ki bu görevde geri dönüş yok. Tek şans,
tek deneme hakları var. Ayrıca farkındalar ki fedakârlıklarında insanoğluna
umut verecekler. Bu iki güzel adam hayatlarını insanoğlunun en onurlu hedefi
ile takas ettiler: gerçeğin arayışı ve anlaşılması.”
Son olarak:
Haftaya sizlerle beraber olmak üzere, hepinize çok teşekkür ediyorum ve yanlış olduğunu düşündüğünüz ve ya tartışmak istediğiniz ya da en azında duygu, düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız yorumlarınızı bekliyor ve cevaplıyor olacağım. Paylaşmak ancak fikirleri çoğaltır.
Paralel Evren Sakini
Harika bir paylaşım olmuş, Stradivarius benzetmesi harika bu arada :) Aynı zamanda görselleri yenileyebilirseniz sevinirim, iyi çalışmalar. Keman Kursu İzmir
YanıtlaSil